4 Nisan 2020 Cumartesi

25.GÜN

Nasıl geçer? Kaç gün? Kaç gün daha bu şekildeyiz? Kaç gün sürecek? Ben dayanamam... 25. Gün... Geçiyor. Öyle de böyle de geçiyor. Sürekli paniklerle ataklarla, kendini kandırmacalarla, mavi umutlarla, temizlik bezleriyle, okunan haberlerle, dualarla, korkularla, yapılan ya da yapılmayan resimlerle,telefon konuşmaları ile, yeni müzik arayışlarıyla, hayallerle, mis gibi deniz kokusuyla, sabahın ilk saatlerinde "geçti mi, bittim mi" diye yataktan fırlamalar ile geçiyor zaman. Bazen aklımdan hepsi uçup gidiyor. Normale dönüyorum. Kısa sürüyor. Geçip gidiyor. Rüzgar gibi. Sahi rüzgarda yürümek, rüzgara inat yürümek, rüzgara karşı yürümek, hatta rüzgarla yürümek. Rüzgar gibi işte. Her akşam sayılar konuşuyor. Her akşam farklı bir üslup deneniyor. Bu akşam "iyi haber" yani iyileşenler öne çıkarılmıştı. Ucundan tutacak bir iyilik, bir umut arıyor insan. Gerçek ise 3 bin 13 kişi de daha koronavirüs tespit edildi. Toplam vaka sayısı 23 bin 934 oldu. Yoğun bakımdaki hasta sayısı 1311, entübe hasta sayısı da 909’a yükseldi.76 Kişi daha hayatını kaybetti, can kaybı 501’e yükseldi. Kimileri yasaklara, tedbirlere tavizsiz uyuyor. Zorunlu olarak çalışanları yani işe gidenleri saymazsak, inatla sokakta olanlar ve inatla sosyal mesafe kuralına uymayanlar var. Ne mi olacak? Kimse bilmiyor. Herkes bilim dünyasından gelecek iyi haberleri bekliyor. Daha çok bekleyeceğimizi bildiğimiz halde sanki birazdan o haber düşecek ve kutlamalar başlayacak gibi hissediyor insan. Daha çok okuyacağız, daha çok dinleyeceğiz, daha çok izleyeceğiz, daha çok kendimizi dinleyeceğiz, yanımızdakilerin kıymetini bileceğiz, yanına gidemediklerimize sarılmanın hayalini kuracağız, seslerini her duyduğumuzda "buna da Şükür ve geçecek" diyeceğiz, belki daha çok insan olacağız, belki biraz sıyıracağız... Şu an bilmiyorum... Nereye gittiğimi bilmeden yürümek istiyorum, sokakların isimlerine bakmak, yanlışlıkla yanımdan geçene çarpıp; "özür dilemek" istiyorum, karşıdan gelen ve dondurma yiyen çocuğun kafasını okşamak, bir mağazaya girip her ürüne dokunmak, yolda üşümek, gülmek, yağmurda ıslanmak ve kahkaha atmak istiyorum, tüm sevdiklerimi toplayıp uzun uzun sarılmak, bir süre elime bez almamak, çamaşır suyunun kokusunu duymamak istiyorum.

Hiç yorum yok:

25.GÜN

Nasıl geçer? Kaç gün? Kaç gün daha bu şekildeyiz? Kaç gün sürecek? Ben dayanamam... 25. Gün... Geçiyor. Öyle de böyle de geçiyor. Sürekli p...